Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sahne Tozu Öksürtmez

Çehov'un Martı'sındaki Treplev'in tanımıyla sahnenin yapay ışığındaki o üç duvarlı odada yutulan toz... Kime uğrar bu toz?  Yüzlerce kişinin önünde sanatlarını icra edecek olan gösteri insanları, oyunun yazarı, rejisörü, dekor için sahneye sandalye taşıyan emekçilerine kadar herkese uğrar. Tiyatro, kurmaca metinlerden oluşmuş, zaman geçirmenize yardımcı olan bir aktivite değildir sadece. O sizi sanat yüklü  görsel iletişime maruz bırakan sahne tozu yutmuş insanlar size öyle çok şey katar ki... Oyunun yazarı yeri gelir hayatınızı yeri gelir kendinizi sorgulatır. Hatta bazı yazarları vardır ki bu yüce sanatın, seneler evvel yazdığı şeyi çözmeye çalışırız günümüzde hala. Bu işin öyle ustaları vardır ki çırağı sahnedeyken  ona adeta ilahi bir destek sağlamışçasına güven verir. Öyle aktörleri vardır ki izlerken bu adam ya çılgın olmalı ya bu yaşında çocukça davranmasından dolayı Peter Pan Sendromuna yakalanmış dedirtir kendine, hatta öyleleri vardır ki rolden çıkamaz ona bahşe...

''Kötü Adamlar''

 ‘’Kazandığım bir maçtan hiçbir şey öğrenmedim.’’ Ben bu sözü kurmaca evrenlerdeki kötü adamlarla bağdaştırmışımdır her zaman. Sebebi bu karakterlerin yaşadıklarının, travmalarının ve kullandıkları laflarının altındaki şifrelerinin bize ders niteliğinde olması. Günün sonunda genellikle kaybederler çünkü o senaryonun iyisinin romantik bir sona sahip olmaya ihtiyacı vardır. Bana göre o senaryodaki odaklanılması gereken iyi karakterin kötü karakteri final dövüş sahnesi klişesinde nasıl alt ettiği değil ‘’bir insanı delirtmek için bir kötü gün yeter’’ diyen Joker’in kötü günü ya da eski kölelik zamanlarından kalan hata yapmaktan nefret etme huyu olan Darth Vader’ın neden mükemmel olmak istemesidir. Bu şekilde kaybettiğimiz maçtan çok şey öğrenebiliriz…